Wednesday, November 26, 2014

Eşitlik Yalanı


Kadın erkek eşitliği üzerine Erdoğan’ın yaptığı konuşma sonrasında yapılan haberler aklıma bir kaç hatırayı getirdi.

Yaklaşık üç hafta önceydi. Halen öğrencisi olduğum Georgetown Üniversitesi, Gazetecilik programının Etik dersi araştırma ödevlerinden birisi için incelediğimiz kitabı tartışıyoruz. Toplantı için, Associated Press Washinton D.C. binasında iki sınıf öğrencileri olarak bir araya gelmişiz. Araştırma konusu olan kitap “Bang Bang Club”.

Kitap 1989, 1994 yılları arasında Güney Afrika’daki iç savaşı işleyen dört foto muhabirinin hikayesini muhabirlerden birisi olan Greg Marinovich’in ağzından anlatıyor. Muhabirlerden Ken Oosterbroek 1994’te bir çatışmayı fotograflarken ölüyor. Bir diğeri Kevin Carter kısa bir süre sonra intihar ediyor. Greg bir çok kez yaralanmasına rağmen hayatta kalmayı başarmış. Joao Da Silva 2010’da Afganistan’da savaş muhabiri olarak çalışırken mayına basıp iki bacagını kaybetmiş. Kısacası hayatları dramatik bir şekilde sonlanan veya devam eden gazetecilerin hikayesi.

Biz ise kitaptan yola çıkarak, yaptıkları işte ne kadar etik davrandıklarını tartışıyoruz. Zira, Ken çektiği ölüm dolu fotograflarla Güney Afrika’da üç kez yılın fotografçısı ödülünü kazanmış. Kevin bir çoğumuzun 90’lı yıllardan hatırlayacağı ödüllü “Akbabanın önünde ölmek üzere olan Sudan’lı çocuk” fotografını çeken kişi. Greg ve Joao da benzer fotograflarla aynı derecede önemli ödüllere layık görülmüş.

Dersimizin tek amacı, gazetecilik ahlakı üzerine bilgi edinip ahlaklı gazeteciler olarak yazılarımızı yazmak veya haber hazırlamak. Tartışmamızın bir noktasında profesör soruyor.

“Onların yerinde olmak ister miydiniz? Birisi gözünüzün önünde öldürülürken siz yan tarafta durup fotografını çekebilir misiniz? Bir insan tüm vücudu ateşler içersinde yanıp, can havliyle koşarken, elinizdekileri bırakıp yardım etmek yerine, size Pulitzer kazandıracak olan fotografı çekmek nasıl bir duygu?”

14 kişilik sınıfta üç erkek öğrenciyiz. Sınıfın yüzde 90’ı savaş muhabirliğinin erkek işi olduğuna kanaat getiriyor. Sınıftaki bayan öğrencilerin bir çoğu açık ve net bir şekilde, bu tür bir görevi kabul edemeyeceğini dile getiriyor. Sınıfta kadın erkek eşitliğini savunaraktan, her hangi bir işin kadın ya da erkek işi olarak algılanmasının doğru olmayacağını savunan yüzde 10’luk gruptaki kişilerden biri de benim.

Sınıftaki öğrencilerden Joe, daha önce Suriye’de iki haftalık bir göreve gitmiş. Gördüğü ölümlerin bir süre sonra ne kadar sıradanlaştığını anlatırken anlatırken sınıftaki diğer öğrencilerin yüzünden tiksinti akıyor.

“Hiç kadınlara göre değil,” diyor birisi.

Profesör, “Bu tür bir görevi kabul etmemek sizi daha az, ya da daha yeteneksiz bir gazeteci yapmaz. Her kişinin kaldırabileceği yük farklıdır,” yorumunu ekliyor.

İki hafta sonra, yine Etik dersinde video ve ses kayıtları kullanırken ahlaklı gazetecilik konusunu tartışıyoruz. Washinton Post TV muhabirlerinden Lee Powell misafir olarak dersimize katılıyor. Konuşmasının bir kısmında, “Haberi hazırlarken çektiğim bütün videoyu kullama şansım yoktur. Çoğu zaman kullanılan kısım, yani seyircinin gördüğü video, çekilen tüm videonun yüzde 10’undan daha azdır ve etik olarak videonun kesilmesinde bir sakınca yoktur,” diyor.

Hemen soru soruyorum.

“Peki, videonun bir kısmını alıp, konuşmacının ağzından asıl söylemek istediğinin dışında bir anlam ifade edecek şekilde haberi hazırlamak ahlaki açıdan kabul edilebilir mi?”

Lee “Anlamda değişikliğe neden olacak her derleme gazetecilik ahlakınana aykırıdır,” diyor.

İki gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan kadın hakları konusunda yaptığı konuşmada, kadın erkek eşitliği konusunda görüşlerini dile getirdi. Konuşmanın kadın hakları ile ilgili olan kısmı yaklaşık 18 dakika. Genel olarak adalet konusunu işlemiş.

Bizim haberdar olduğumuz kısmı ise yaklaşık 45 saniyelik kısım. “Kadın ver erkek eşit değildir.”

Önü ve arkasını bildirmeden “Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. O fıtrata terstir,” cümlelerini bize sundular. Biz de yuttuk hap gibi. Nasılsa muhalif her seyi gözümüz kapalı kabul ediyoruz. Araştırmak incelemek gibi huylar bize ters çünkü. Hadi bizi geçelim asıl sözüm bunu bize sunan habercilere. Türkiye’de gazeteci olmak zor. Ya yandaşsınızdır ya da gözü kapalı muhalefet. Ahlak yoksunluğu, Türk gazeteciliğinde üstatlık makamına getirir adamı.

Türkiyedeki haber kaynaklarından BBC Türkçe, Oda TV, Sözcü, Cumhuriyet attıkları başlıklarla bize gazeteci ahlaksızlığının örneklerini sundular, sağolsunlar. Başka da vardır daha arama gereği duymadım. Sabah başka bir taraftan bakıp avukatlığa soyunmuş. Gerçi, gayri-ahlaki gazeteciliğin açığa vurulması da ahlaki gazeteciliğe girer. O yüzden o kadar çatmayacağım Sabah’a.

 The Guardian, BBC, Business Insider, Telegraph Türkiye’deki haber kaynaklarına dayandırarak sözleşmiş gibi aynı başlıkları atmışlar. Tamam Türkçe bilmiyorsunuz da, bilen birine de mi sormuyorsunuz. Ahlak dersi sizin zamanınızda zorunlu değil miydi acaba? Yoksa doğal mı bu ahlaksızlık. Saldırgan olunduğu kadar mı kabul görülüyor ki, sadece en radikal görünecek kısmı kesip almaktan çekinmiyorsunuz? Bu mudur gazetecilik? En çok tıklanacak kelimeyi başlık yapmak.

Tamam, kabul; başına sonuna bakmazsak adamın söylediği en ilginç kısım burası. İyi de bunu öncesi ile sonrası nerede? Sadece burayı yazmak etik gazeteciliğe sığar mı?

Ondan sonra gel Facebook’a bak. Arkadaş listem coşmuş. Nerde kadın erkek eşitliği yaygarası kopuyor. Birisi çıkmış yabancı basının bizimle nasıl dalga geçtiğinden dem vuruyor. Öteki küfretmeyi erdem sayıyor. Yahu sen sana verilenden fazlasını araştırmazsan, ahlaksız gazetecinin kör okuyucusu olursun. O yüzden de onların ahlaksızlığı bitmez. Onun da sebebi senin okumayı istediğin haberi arıyor olmandır. Okumak güzel şey, araştırmak harika. Az kafa yormaktan zarar gelmez. Denemeyi tavsiye ederim.

Sunday, November 2, 2014

Neighbors Frustrated Over High School Students Parking on Their Streets - Reporting from Gaithersburg 3


By Elvan Katmer

Thursday, October 15, 2014

 

Neighbors Frustrated Over High School Students Parking on Their Streets

East Deer Park residents are increasingly frustrated by parking problems in their neighborhood and congestion caused by the new addition to the high school.

In a petition handed to the city council last week, 76 neighbors of Gaithersburg High School asked for permit parking only between 7 a.m. to 6 p.m. to prevent students from parking on several nearby streets.


Gaithersburg High School students heading to their cars on
Tulip Drive after School. Photo: Katmer
City Manager Tony Tomasello said the city will respond within a month. City officials want to make sure that the majority of the people in the neighborhood support the petition before making any changes.
Bruce Wang, who has lived on Tulip Drive near the school for three years, said parking is a constant problem in the area. He worries that it’s a safety issue too.
I am concerned that emergency vehicles wouldn’t get to my property,” he said.

He also said parking load on the streets makes trash pick-up difficult. Residents are not allowed to leave their trash on streets because they are public place, and collectors don’t pick them up from their yards as they cannot go around the cars parked on streets.

According to a spokesman for the Gaithersburg Police Department, 48 citations were issued on mentioned streets from the beginning of 2013 to Oct. 10 of this year for parking violations. He said the road is wide enough that emergency vehicles can get through even if cars are parked on both sides of the street.

Still, not everyone supports new parking restrictions.

Jimmy Jackson, a homeowner on Peony Drive near the school, said he thinks the student parking isn’t as big an issue on that street, which is wider and has a sidewalk.

“I would have no problem if kids wanted to park on this street,” he said.

Others said the problem is not necessarily the students’ fault.

Carol Johnson, a homeowner on Gaither Street, noted that parking signs and curb paintings in the area are not up to date.

“Students are not able to tell where they can park or where they cannot,” she said.

She also suggested a two-hour restriction would be enough to get the students off their streets.

Parking is a privilege at the school, where roughly half of students don’t even have a driver’s license. Despite having 2,200 students, the school has only about 60 spaces in its parking lots for students, according to Deanna Duff, who works in the main office. The addition recently completed eliminated some of the parking spaces as well.

Seniors can use a space if they have an internship or an after-school program for about $38 a semester.

Duff noted that neighbors have called to complain about students parking on their streets, but the school doesn’t have the authority to stop them.

“If there is a legal parking space in the neighborhood, there is nothing we can do to stop students from parking there,” she said.

Other than the nearby streets, students say they would have to park at Gaithersburg city hall, roughly a 40 minute walk.

“You wouldn’t make it to the school on time,” Connor Moy, a junior student said.

Students think administrators who advice to park at the old town parking garage is clueless.

“She [Deanne Duff] has never had to do it, ‘cause she always gets that spot right outside the door,” said Zach Ricardo, another junior student.

Duff said students always have the option to ride the bus.

“Students have adequate access to transportation to the school,” she said. “The fact that they are driving to the school is something they are choosing to do.”