TOEFL ne renk hocam?
Kırmızıdır
evladım..
TOEFL diye bir
sınav var, kimisinin öyle bir sınav olduğundan da haberi yoktur, ama var öyle bir şey. Bir çok nedenle girilir bu sınava; kimisi hazırlık
sınıfını geçmek için, kimisi yurt dışında yüksek öğrenime başvurmak için,
kimisi bir bursa başvurmak için, kimisi de İngilizce konusunda boyunun ölçüsünü
görmek için..
Öncelikle şunu
bilmek lazım. Bu sınav KPDS’ye falan benzemez, İngilizce bilmiyorsan sınav
teknikleri bir yere kadar yardım eder. İngilizce bilmek gerekir hedef puanlara
ulaşabilmek için. O yüzden hazırlık sınıfını okuldaki sınavlarla geçemediysen
TOEFL ile zor geçersin. Zamanında öyle bir öğrencim olmuştu; Bilkent’in
hazırlık sınıfını iki sene üst üste geçemeyince TOEFL ile geçmeye karar
vermişti, yok olmaz o iş.
Neyse mevzuya
gelelim, TOEFL nasıl bir sınav?
Ben sınava
hazırlayan ya da hazırlanmış biri olarak değil, sınava hazırlanmadan girmiş
biri olarak anlatacağım. Teknik olarak İngilizce öğretmeni olduğumu da
düşünürsek TOEFL’da başarılı olmayı hesaplayan – İngilizce bilen, ya da sınava
adam akıllı hazırlanacak olan arkadaşlarımın nasıl bir sınavla
karşılaşacaklarını bilmesi için ayırdım bu vakti.
Bu sınavın yazılı
hali de var, ancak bu metin bir çok kişi ve kurumun tercihi olan internet üzerinden
yapılanı, IBT hakkındadır. Yazı içerisinde İngilizce terimler bulunmaktadır
sonra neden böyle demeyin.
Bilgisayar
başında gireceğiniz bu sınavda, bilgisayar kullanımına hazırlıklı olmanız
gerek. Benim her ne kadar başıma gelmediyse bile, Türkiye’de sınava giren
arkadaşlarımdan ses düzeneğinin sınav esnasından arızalanması, bilgisayarın
sınav esnasında hata vermesi gibi sıkıntılarla karşılaşan arkadaşlarım oldu. Bu
açıdan yapılabilecek çok fazla bir şey yok, ama eğer ETS ile irtibata
geçerseniz, ve sınava girdiğiniz yer ETS tarafından teftiş edildiğinde hala bu
sıkıntıları çözmemişse sınavı tekrardan ücretsiz girme şansınız olabilir. Bunun
dışında sınava tekrar girmeniz demek tekrardan 185 dolar hacamanız demek.
Sınava birden fazla kez gireceğinizi düşünüyorsanız, onunla ilgili de indirim
seçenekleri var tabi. Bir de son dakikada sınav kaydı yapacak olursanız ödemeniz
gereken 35 dolarlık ek bir ücret var.
Sınav esnasında
karşılaşabileceğiniz tek sorun teknik aksaklıklar değil tabi ki de. Türkiye’de
sınava girenler bu konuda daha şanslı olabilirler, ancak Amerika’da bu sınavı
yapan merkezler aynı anda başka sınavları da yapıyorlar. Teknik olarak bu
Türkiye’de de mümkün, ancak ETS tarafından yapılan GRE, Praxis, HiSET gibi
sınavlar Türkiye’de yaygın olmadığından aynı anda sınava girdiğiniz kişiler de
büyük ihtimalle TOEFL’a giriyordur. Dolayısıyla, Amerika’da sınava girenlerin
karşılaştığı “sen dinlerken, ya da yazı yazarken bir başkasının konuştuğu” bir
ortam yoktur genel olarak. Maalesef, bu konuda ETS tarafından sunulan bir çözüm
bulunmamaktadır. Bu yüzden sınava Amerika’da giriyorsanız bu tür şeylere
hazırlıklı olmanız gerek. Aynı anda sınava girdiğiniz odada yaklaşık 20 kişi
oluyor ve her kafadan ayrı ses çıkıyor; curcunayı siz düşünün. Görevlilere
şikayette bulunacak olursanız alacağınız cevap şudur:
“This is the
characteristics of this exam; sorry.”
Şimdi gelelelim
sınavın teknik detaylarına;
Sınav dört kısımdan oluşuyor. Sırası ile:
reading, listening, speaking ve writing. Reading ve listenin’ten sonra 10
dakika ara var. Bu ilk kısım iki saat, sınav toplamda dört saat suruyor.
Reading:
Roman sayfası gibi düşünecek olursanız, her
biri yaklaşık ikibucuk üç sayfa uzunlugunda, beş ya da altı paragraftan oluşan
ansiklopedik bilgiler içeren dört beş adet metin okuyorsunuz. Her bir metin ile
ilgili 11 ila 16 adet soru soruluyor. Sorular, okuduğunu anlama, kelimenin
anlamini paragraftan çıkartıp başka bir kelime ile eşleştirme, paragrafın özeti
olabilecek metni seçebilme, cümlede anlam karşılaştırma ve eşleştirme, ve
metnin uygun yerlerine cümle ekleme becerilerini içeriyor.
Yazının tamamını okuyup cevaplayama kalkarsanız
vakit yetmiyor. Soruların geldiği yerler soru sıralamasına bakılacak olursa
yazının genel akışıyla aynı olduğundan paragraf okumayı geçip sorulardan
başlamak zaman konusunda çok yardımcı olacaktır. Sistem yazının tamamını
görmeden sorulara geçmenize izin vermediğinden, bütün yazıyı fare ile aşağıya kaydırıp,
sorulara geç komutunu vermeniz gerekiyor. Her soru yazının belli bir kısmı ile
ilgilidir; dolayısıyla soru geldiğinde ilgili kısım da yazının tamamıyla
birlikte önünüzde olacaktır. Size gösterilen kısmı okumak soruyu ve cevabini
anlamak için yeterlidir ancak emin olmak istiyorsanız öncesi ve sonrasına da
bakabilirsiniz. Yine de bu önce ve sonrasını okumanın kafa karışıklığına neden
olduğunu ve vakit kaybettirdiğini belirtmem gerekir.
Her bir soru için paragrafın bir kısmını
okuduğunuzdan en son soruya geldiginizde yazının tamamını okumuş oluyorsunuz. Sorular
metnin akış sırasına göre geldiğinden kafanız karışmıyor. Yani bir başından bir
sonundan sormuyorlar. (En başta yazıyı kaydırırken başlığına bakmak ve yazıya hızlıca
göz gezdirmek metnin konusu hakkında bilgi vereceğinden faydalı olacaktır.)
Listening:
Farklı konularda kaydedilmis beş ya da altı
adet üniversite düzeyinde ders ya da günlük hayattan konuşmalar dinliyorsunuz. Her
bir metinden on ila onbeş arası soru geliyor. Bu bir iş görüşmesi de olabilir
bir ders te. Konuşma metinlerinin çoğu ders oluyor. Alelade bir konuda
olabilir; mesela biyoloji dersi, ya da tarih dersi, ya da tıp dersi. Ders
esnasında karşılıklı konuşmalar olabiliyor. Her bir metin yaklaşık dört beş dakika
civarinda sürüyor. Bitince metin hakkinda sorular soruluyor. Soru sorulurken
ilgili kısım tekrar dinletilebiliyor. Soruları dinliyorsunuz, yazılı olarak
gelmiyor sorular; konusarak size soru soruyor. “Bu cümlede ne demek istenmiştir?" "Burada
ne oldu?" "Neden böyle bir cevap verdi?" "Bu soruya hoca
nasıl cevap verdi?" tarzinda sorular. Tamamen dinlediğini anlama ile ilgili
bir sinav. Soruların konuşma şeklinde gelmesi sizi endişelendirmesin;
kolaylıkla anlayabileceğiniz bir dil kullanılıyor.
Speaking:
Size belli bir konu ve fikir veriliyor. Bu
konu hakkında 15 saniye hazırlan, 40 saniye konuş deniliyor. Ya da bir konuşma
ya da ders dinletiliyor. Dinledikten sonra bir paragraf okutuluyor. Dinlediğinle
okudugun arasindaki farklar ya da benzerlikler nedir? 1 dakika içerisinde
açıkla deniliyor. Bu tarzda beş altı tane soru cevaplıyorsunuz. Konuştuğunuz süre
toplasanız beş altı dakika olmaz. Ama, konuşmanıza ne kadar anlam yükleyebiliyorsunuz,
ne kadar düzgün konuşabiliyorsunuz, ona bakıyorlar.
Writing:
İki adet yazma konusu veriliyor. Birincisinde,
karşınıza bir tezi savunan ya da bir fikir içeren bir cümle çıkıyor ve bu cümlede
geçen fikirle aynı tarafta mısın karşısında mısın, nedenleri ile birlikte yazın
deniyor. Burada, yazdıklarınızı destekleyebildiginiz ve neden sonuc ilkesine
dayandırdığınız sürece iyi not alıyorsunuz; cümle ile aynı tarfta olmanız ya da
karşısında olmamız önemli değil. Tabi ki metin oluşturma, yazı yazma tekniklerine sadık
kalmanız gerekiyor, giriş, gelişme ve sonuç şeklinde. Girişte kendi fikrini
deklare edip, gelişmede örneklerde destekleyip tartışıyorsunuz. Sonuç kısmında
asıl görüşünüzü tekrarlayarak örneklerini öne çıkararak yazınızı
tamamlıyorsunuz. (Yazı yazma teknikleri tek cümlede ancak bu kadar anlatılır;
daha fazlasına ihtiyacınız varsa, üniversite düzeyinde “technical writing” dersi almanızı tavsiye ederim) Metni yazarken kelime sınırı var; 300 kelime yaz
diyorlar. Yazınızı yazarken yan taraftaki sayaç kelime sayınızı ve kalan vaktinizi
gösteriyor. 280 325 arasi kelime bu
metin için yeterlidir.
İkinci yazınızda uzunca bir metin okuyorsunuz.
Sonra aynı konuda bir ders dinliyorsunuz. Benim girdiğim sınavlarda paragraf bir
tez sunuyordu ve dinleme kısmı olan derste tez olarak sunulan her bir konu ile
ilgili antitez sunuluyordu. Sizden paragraf ile dinlediklerinizi okuduklarınızla
karşılaştırıp kendi görüşünüzü katmadan bir yazı yazmanız isteniyor. Yazınızı
yazarken okuduğunuz metin de önünüzde olacak. Dolayisiyla o paragraftaki akışı
takip ederek kolaylıkla yazabilirsiniz. Ancak her bir paragraftaki tez
dinlediğiniz metindeki görüşlerle karlılaştırılmak zorunda. Sonra da
karsilastirmalari kendi görüşünüzü eklemeden sonuca bağlıyorsunuz. Bu testte
500 kelimelik yazım sınırı var. 450 ila 550 kelime arasında yazmamız uygundur.
Yazım kuralları, kelime sayacı ve zamanlama (otuz dakika) önceki testte de
olduğu gibi geçerlidir.
Sonuç olarak
TOEFL İngilizce bilen arkadaşlar için kısaca hazırlanılması gereken (bu yazıyı
okumak yeterlidir) bir sınavdır. Sınav teknikleri ile geçmek hayalinde olanlar,
bir an önce çalışmaya başlasınlar. TOEFL kırmızıdır, İngilizce bilen şarap gibi
içer; bilmeyen... (siz doldurun)
Sevgiyle kalın,
Elvan